26 Temmuz 2012 Perşembe

Gerçek...










Kimi dostlarınız vardır, onlara dost demek istemediğiniz. Çünkü dosttan ötedirler sizin için. Kimi zaman siz omuzuna yatarsınız kimi zamanda o sizin üstünüze çıkıp kameralara poz verir. Fotoğraf çekilirken yazdığınız Londra 2018 yazısı onları çok güldürür ve o gülerken sizde onu ben güldürdüm pozu verip fotoğraf çekilirsiniz. Dudaklarınıza annenizin en sevdiği ruju çaktırmadan alıp sürer emocuk yapıp eğlenirsiniz. Siz oo yoooo diye bağırırken korkup kaçmaya çalışır :) Bazen de imaj gözlüklerini takar şirin şirin poz verir. İşte yukarıda gördüğünüz ben ve benim dostum, dost demeye çekindiğim insan. Bunlar pozlarımızdan bir kaçı ve inanın biz yaşadığımız sürece devamı gelicek...  :)










25 Temmuz 2012 Çarşamba

Nerden nereye

Kimi yazılarda kendinizi bulursunuz, şiirlerde belki de. Okursunuz okursunuz.. durmandan okursunuz. Okurken düşünürsünüz ; kendinizi, sevdiklerinizi, yaşadıklarınızı.. Sonra kendi yazınızı yazmaya başlarsınız. Hayatınız değiştikçe yazılarınız da değişir. Bi bakmışsınız siz değişmişsiniz ! Ne olmuş ne bitmiş anlamamışsınız. Hayatınıza farklı kişiler girip çıktıkça yazınızı yazma tarzınız da değişir. Eski yazılarınızı okur gülersiniz belki de. Ve durmadan okumaya devam edersiniz. Okudukça ilham gelir size. Okudukça yazmak istersiniz.. Sonra bi gün yazacak hiç bişeyiniz kalmaz. Durur düşünürsünüz. O kadar çok şey yazmışsınızdır ki artık yazılarınızın hepsi birbirine benzemeye başlamıştır. Hayatınız artık klasikleşmiş, okumaktan zevk almamaya başlamışsınızdır. Yazıyı bırakır ileri de neleri yaşacağınızı merak edersiniz ve belki de artık tek zevkiniz kedileriniz ve örgüleriniz olmuştur...